Doğaçlama Yalnızlık

Yalnızken farkediyor insan,  içindekini de dışındakini de. Küçük ıssız detayları, sadelikleri. Bir kedinin sevgisine  ne denli ihtiyaç duyduğunu o vakit anlıyor. Bir karıncanın yaşamına saygı duymayı, bir çiçeği koparmamasi gerektiğini...Yalnızlık, şiddeti alır taaaa insanın dışına bırakır. Kendilik'te şiddete yer yoktur.
Yalnızlık, insanın en insani hali gibi geliyor bana. Yalnızken farkındasındır; sokakta oturan bir köpek nasıl da üzgün,  yağmur sonrasında görmeden üzerine bastığın salyangoza en çok yalnızken üzülürsün. Kışın odada bulduğun böceği dışarı atarken çok tereddüt edersin.

Yalnızlığın binbir renk tonu var sanki. Huzünlendiren, huzur veren, mutlu hissettiren, acizleştiren, düşündüren, sevmeyi öğreten. Limon sarısı, gün ortasında gökyüzü mavisi, turkuaz, gün batarkenki mavilik, beton grisi, nar çiçeği.

Yalnızlığın her tonuna aşığım ben. Asil bir yaşam biçimi gibi gelir bana yalnızlık. Güçlü hissettiriyor.Yalnızken vicdanım daha güçlüdür. Bazen uyuyasım gelir, bir köpeğin yanına kıvrılsam derim. Ne kaybederim ki? Birkaç kişi güler geçer belki. Bense onun ne hissettiğini hissetmeye çalışırım.
Ben büyüyünce köpek olmak istiyorum. Çünkü köpekler çok güzel seviyor. Büyüdüm yeterince aslında.  Sevmeyi de yavaş yavaş öğreniyorum.  Köpek olma yolunda ilerliyorum.
 Yalnızlık dramadır,  tek kisilik doğaçlamadır.Oyunun kurallarını sen belirlersin. Oyun bitince çok fazla alkış alamayacağın malum. Ama kendini kazanırsın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UGANDA’DA BİR MUZUNGU

Utangaç Sevgiliye

Aşk Çemberi