Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Doğaçlama Yalnızlık

Resim
Yalnızken farkediyor insan,  içindekini de dışındakini de. Küçük ıssız detayları, sadelikleri. Bir kedinin sevgisine  ne denli ihtiyaç duyduğunu o vakit anlıyor. Bir karıncanın yaşamına saygı duymayı, bir çiçeği koparmamasi gerektiğini...Yalnızlık, şiddeti alır taaaa insanın dışına bırakır. Kendilik'te şiddete yer yoktur. Yalnızlık, insanın en insani hali gibi geliyor bana. Yalnızken farkındasındır; sokakta oturan bir köpek nasıl da üzgün,  yağmur sonrasında görmeden üzerine bastığın salyangoza en çok yalnızken üzülürsün. Kışın odada bulduğun böceği dışarı atarken çok tereddüt edersin. Yalnızlığın binbir renk tonu var sanki. Huzünlendiren, huzur veren, mutlu hissettiren, acizleştiren, düşündüren, sevmeyi öğreten. Limon sarısı, gün ortasında gökyüzü mavisi, turkuaz, gün batarkenki mavilik, beton grisi, nar çiçeği. Yalnızlığın her tonuna aşığım ben. Asil bir yaşam biçimi gibi gelir bana yalnızlık. Güçlü hissettiriyor.Yalnızken vicdanım daha güçlüdür. Bazen uyuyasım gel

Aşk Çemberi

Resim
Zaman çemberi aşk çemberini etkisi altına almaya çalışıyor. Aşk çemberi bir çocuk edasıyla omuz silkip, devam ediyor çemberin içini oyalamaya. Bir örüntü oluşturuyor ağaçlardan, çiçeklerden, bir amaca hizmet etmeyip kendi yaşamının farkında olan bütün hayvanlardan, sevgiden, sevginin pudra pembesi tonundan.

Evsiz bir tohum

Resim
Toprak üzerine düşer bazı tohumlar, ne yaşaması gerektiğine karar verebilir ne de yitip bitmesi gerektiğine. Yitip, düşmüştür de zaten bahane eder yaşamanın zıtlığını da barındırmalıdır düşüncesinde. Buruk bir gülüş olur gözlerinde, güvencesiz güven ile kuşatır yaşantılarını. Güvenmek ister ama kabul edilmeli midir bu isteği? Sorgular. Güvenmek bağlanmak olmamalıdır der içinden bir ses. Bir yandan da artık toprak altına işlemek ister. Sevgi açmak, sevgi vermek. Sarılırken karşılık görememekten bile korkmaz, bunu işlemiştir hayatına, beklentisiz yaşamak. Kendinden olmayan ona ne verebilir ki? Tohum topraktan ne bekler? Karar veremeden geldiği toprak üzerinde, onu yaşatmasını sağlamasını mı? Anne karnındayken onu besleyen plasenta, uçurum kenarında bir yerlerdedir. Doğar doğmaz düşer uçurumdan, o tek parça dala tutunur, orda başlar hayatına ve sürdürür. Dalın kalın veya ince olması bile umrunda değildir. Dal isterse yaşatır onu, kırılıp onu aşağı düşürmesini bile umursamaz. Yine de seve